İkinci kısma hoş geldiniz. Hatırlayamayanlar için “Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap”a belli bir sistem dahilinde seçtiklerimi “TEMBELLER” için değerlendirmeye başlamıştım geçen yazıda. Burada da devam ediyorum vakit kaybetmeden (gerçekte epey kaybettim ama). Bu kez 102. sayfadan başlamayacağım ama. Tarihler biraz oynasın diye 50’lere gideceğim. Bundan sonra da elimden geldiğince karışık (hatta random sayı üreteciyle)… Continue reading Tembeller İçin 1001 Kitap (Henüz Ölmeden) – 2
Anlamıyorsun
Ne yaptığını bilmiyorsun, Anlamıyorsun olup bitenden Kullanıyorlar seni çocuk, hissetmiyorsunKaybolacaklar eninde sonundaSenin, benim, akvaryumdaki her japonunHava için çırpınan her canlınınBıkan her şeyin yok olacağı gibiAynı hikayeyi anlatıp duruyorsunÖzgür olduğunu bile düşünebiliyorBağırarak şarkı söylemek istiyorsunAma anlamıyorsun, anlamak istemiyorsunHangimiz istedik ki, sen ben, Jessie JamesMasum olduğuna inanıyor, ara sıra ağlıyorsunRüyalarını anlatmaktan korkmuyorsunAcılarını yazabilecek kadar cesursunÖzgür oluğunu sanıyorsun… Continue reading Anlamıyorsun
Hayaletler
Alnında zaman damlacıklarıAkıyor üzgün nehirlerinden kararsızcaNereye gidiyor bilmiyorumKalacaktı sanki yanımaDağlara, yağmura, başka bir anaKüfrediyorum her şeye umursamadanZamana nereye aktığını bilmedenSayılara da saygısızcaEskiden yazdığım şiirlere, deniz kızlarınaBiten güne, vazgeçen düne, sokaklaraDünyanın bütün şehirlerinde uzananBir yerlere çıktığı varsayılanDümen sularına, yaşam sularınaBütün o sulara bilmediğinizKontrolünü kaybettiğinizBilinmeyen yaşam parçacıklarınaDün gece yirmi üç elli dokuz sularındaAlnında bir tutam zamanTek gözü… Continue reading Hayaletler
Sıra Sıra Vagonlar
Kapanmaya bir kaç saat kalaOlmak istediğim kişi miyim bilmiyorumİyi biri ya da kötü olduğumdan değil Sevmediğim ya da sevilmediğimden değilSöyleyemediklerimden hiç değilSevginin hayır nefretin nefesi gözlerimdeHer rüya başka bir ağrı kalbimde İçiyorum istemediğin, istediğim için Üstesinden gelmek kolay değil suyun Üzerinde kalmak kolay değil değişmeden Sessiz kalabilmek herkes şarkı söylerken Kapandı ayrı açılardan bakan gözler… Continue reading Sıra Sıra Vagonlar
Yüz Yıl Önce
Geçen yüzyılda buralardayım Neye yaradığımı bilmesem de. Politize değilim şimdiki gibi Timsahlar, mavi papağanlar Boğulmam garanti değil ama sanki Arıyorum zamanla aynı anda Gri ya da mor bir gökyüzünün altında Masmavi bir kralın emriyle Yıkıyorlar beni ayakkabılarımdan başlayarak Cebimde anılar bugünlerden kalan Beynimde kum taneleri, Kansas rüzgarından Çok hatam oldu, çok göz yaşı Bırakmalıydım belki… Continue reading Yüz Yıl Önce
Hayatı Kullanma Kılavuzu 289160014477
Tebrikler, yeni bir can kazandın. Aşağıdaki direktifleri eksiksiz bir şekilde uygularsan hepimiz bu süreci kazasız belasız atlatırız. Şimdiden, iyi yaşamlar. Öncelikle 42 (Bunu her kılavuzun başına yazmamızı istiyorlar ama daha hatırlayan çıkmadı.) Bundan sonra bu gün hayatında önemli bir yer tutacak. İstemesen de seni bununla birlikte değerlendirecek çok kişi olacak. Önündeki ell.. ehh ne… Continue reading Hayatı Kullanma Kılavuzu 289160014477
İnandığımız Masallar 101-Yaratılışlar (3.Bölüm)
Evet, Titanları anlattık, tanrıları anlattık bir de insanoğlu’nun (Mankind humankind oldu herhalde ama buna insan insanı gibi bir ad verilmedi galiba. İnsanoğlu/kızı da diyebilirdim gerçi, neyse) doğuşuna geçelim eski Yunandaki. Sanki binlerce yıllık bir ara vermişiz gibi değil mi? Neyse ki “İnandığımız Masallar”a yeni başlayanlar fark edemeyecek bu boşluğu, ben de saçmalamayı kesecek kadar olgunlaşmadım… Continue reading İnandığımız Masallar 101-Yaratılışlar (3.Bölüm)
J.Alfred Prufrock’un Aşk Şarkısı -T.S.Eliot (Başka Bir Çeviri)
S’io credesse che mia risposta fosse A persona che mai tornasse al mondo, Questa fiamma staria senza piu scosse. Ma percioche giammai di questo fondo Non torno vivo alcun, s’i’odo il vero, Senza tema d’infamia ti rispondo.[1] Hadi gidelim o zaman, sen ve ben Akşam gökyüzüne doğru yayılırken Uyuşmuş [2]bir hasta gibi ameliyat masasında, Hadi, geçelim o bildik tenha sokaklardan… Continue reading J.Alfred Prufrock’un Aşk Şarkısı -T.S.Eliot (Başka Bir Çeviri)
Inferno-11 (Demek İlahi Komedya’yı da Okumaya Niyetlendin!)
“Biraz ara vereceğiz inişimize, duyularımız bu pis kokuya alışsın diye; burnumuz duymaz olur, alışınca iyice.” Merhabalar, şimdiden söyleyeyim bu bölüm diğerleri gibi bol resimli, maceralı ya da cehennem yaratıklarıyla dolu olmayacak. Hani televizyon dizilerinde filler episode (doldurma bölümü?)’lar olur, ana senaryoya katkısı olmaz sadece vakit geçirmek bir hafta daha öteye gitmeye yarar, bu da öyle… Continue reading Inferno-11 (Demek İlahi Komedya’yı da Okumaya Niyetlendin!)
(Benim Gibi ) Aptallar İçin Kolay Felsefe – 106– Aristo(teles) (ÖA Serisi)
Evet uzun (çooook uzun) bir aradan sonra Yunan Felsefesinin üç büyüklerinin sonuncusu (ama etki olarak en büyüğü) ile karşınızdayız: Aristo – ya da Aristoteles (Kimsenin ünlü tragedya yazarı Aristophanes ile karıştırmayacağına emin olduğumdan bundan sonra Sokrates ve Platon’un aksine Aristo diyeceğim lakayt olma pahasına) Aristo deyince aklınıza ne geliyor. Filozof? Mantık? Düşünen adam? Bana aslında… Continue reading (Benim Gibi ) Aptallar İçin Kolay Felsefe – 106– Aristo(teles) (ÖA Serisi)
Demek Ulysses’i Okumak İstiyorsun?
Demek Ulysses’i okumak istiyorsun sorusuna verilen cevap genelde kolay gelsin oluyor. Zor bir kitap Ulysses edebiyatla hafiften haşır neşir olan herkesin bildiği gibi. Eleştirmenler, okuyucular ya da bloglarında kitabı inceleyenler demiyor sadece bunu. Joyce’un kendisi profesörlerin yüzyıllarca ne demek istediğini tartışacaklarını iddia ediyor olanca ukalalığıyla. Evet, adam çalışmış, yazmış, birçok şey denemiş, bir çok farklı… Continue reading Demek Ulysses’i Okumak İstiyorsun?
Amuduna Dünya
Tepetaklak yaşıyorduk bu hayatı Hayaletler, örümcekler ve biz Kendimize verilenle yetiniyorduk Kandırdılar ama en baştan beri Sözde meyvesiydik yüce bir aşkın Mandalina bile daha faydalı insanlığa Ne zaman üşütsek portakal yedirdiler bize Ne zaman bir şey aksa beynimizden ayaklarımıza Çevirdiler hiç acımadan öteki tarafa Tepetaklak değil ama Onu biz istedik, öyle yaşamayı Yarışa başlayan peygamber… Continue reading Amuduna Dünya
Kafası Karışık
Çek kanlı ellerini suratımdanBaşka bir yerdeyim ta en başındanBaşka bir gece aslında buNe kadar az bilirsen o kadar iyi doğrusuGözlerim kamaşıyor bütün yaratıklarındanÖlen bir yıldız gibi vaktini harcamadanBırak toplamayı o ölü alıntılarımı Sadece en gerektiğinde öp dudaklarımıGüneşten önce sen sil bütün hayallerimiSen oku benden önce bilmediğim şiirlerimiYüzüyorum, biliyorsun ta damarlarınaİstemesen de demirliyorum aptalca limanlarınaDeğil, ama… Continue reading Kafası Karışık
Yazılmış ama Tamamlanmamış Bir Öyküye
Değişen şekillerde nefes almaya karar verdiğim akşamlardan birisi. Çok sarsak hissetsem de kendimibir ışık gibi süzülmek, farklı öyküler arasında görünmeden, şanslı hissettiriyord beni. Hiç sokak lambaları arasında japon balığı tutmaya çalıştınız mı sis. Işıkla balık avlamak, ava giderken avlanmak,pastel tonlarında kalbiniz tarafından çizilen bir balık resmi, ya da eninde sonunda kafesleyebildiğiniz başka bir balık, bu… Continue reading Yazılmış ama Tamamlanmamış Bir Öyküye
Hayaletler
Hayaletler var her yerdeHer gün başka bir sevdiğimi öldürüyorumYolum çok uzun biliyorumHarbiden de leylak kokuyor bu geceÇimento bulutların üzerindeKara köpeklerini üstüme salıyorEvimden gittikçe uzaklaşıyorumGittikçe feryada dönüyor arkada şiirlerAğlıyor etrafta bir takım hayaletlerHayaletler de ağlarmış bazen diyorumHepsi değil amaHem gülün hem kanın rengi değil mi oHangi gün hak ediyor ki kızılıHangisi sonu, hangisi başlangıcıYaz bitmeseydi başka… Continue reading Hayaletler
Yalan
Çok şey yaşıyorsun,Çok şey yaşadığını sanıyorsunÇok şey biliyorsunÇok şey bildiğini sanıyorsunNe zaman güneş doğacakSen ne zaman doğacaksınNe zaman susacaksınBağırmıyorum, konuşuyorumBir şey bilmiyorumBir şey yapmıyorumBen hiç yaşamıyorumArkama bakmıyorumYaz bitti, soğuk esiyor artıkSarıl bana diyemiyorumDokun kalbime ısıt, hissetmiyorumHerkes biliyor beniYavaş yavaş ölüyorumMüzik çok tanıdık, sonunda ağladıklarındanSözler hakeza, yavaşlatıyor dünyayıBildiğim şeytanlar düşüyor sıraylaSen hala oradasınBen hâlâ buradaDaha fazla… Continue reading Yalan
Kuyruk
Yazamayacağım şiirler arifesinde,Başka bir aralık perşembesindeYüzlerce kişi arasında beklerkenHiç bir şeyin gerçek olmadığını keşfetmekleBir zamanlar kim olmadığımı anlamak arasındaHarcarken hiç de değerli olmayan vaktimiÇarkların dönmediği, bekleyenlerin küfretmediğiDekoderlere bolca ihtiyaç duyulan ancakTasarruf tedbirleri nedeniyle kimsenin çözemediği Mafya, polis ve Yüzbaşı Volkan arasındaKüçük bir alevi ilk ayırt edenBelki de en günahkar ya da ilk taşı atanŞeytanın sesini… Continue reading Kuyruk
Kaçan Şiir/Hayaller
Hiç bir zaman düşünmediğimKaranlığın içinde seçememişimDoğru hissettiriyor buCennetteymişim gibiHer şeye sahip olabilirmişimDünyadaymışım gibiApayrı aksa da kanlarımızMilyonlarca karıncık, milyonlara kulakçık.Hissedebiliyor musun?Çağlayanın altındaymışımz gibiOkyanusun ya da, denizin tuzun.Bakışının içindeymişim gibiHer duvarcının ikimiz için yaptığıHer öğretmenin bildiği ama söylemediğiVe senin her dokunuşundaMidasın kulakları eşek kulaklarıSenin dokunuşun altınHiç düşünmemiştimO kadar insan arasında değişmemiştimArtik ya da sabah güneşi gözüme girenDüzgün… Continue reading Kaçan Şiir/Hayaller
2666 – Roberto Bolano
2666, 2003 yılında kaybettiğimiz Şilili yazar Roberto Bolano’nu bir nevi “hayatını adadığı “ son romanı. 5 ayrı bölümden oluşan bu roman aynı zamanda beş kitap halinde de yayınlanabilirmiş. Hatta yazar ölmeden çocukların bıraktığı vasiyette “Akıllı olun beş kitap daha iyi para kazandırır”vari bir şeyler söylüyor, ama nankör çocuklar buna aldırmayarak önümüze yabancıların “doorstopper” dediği türden… Continue reading 2666 – Roberto Bolano
Sence (Bir Şişenin Macerası)
Güneş, sıcakSürükleniyorum dalgaların arasında bir o yana Bir bu yana, dalgalarlaSuratıma, boynuma vuruyor dalganın biriKırılmıyorumUtanmıyor musun? Kırılmıyor musun?What am i, where am i, why me?Bir çocuk taş aıyor sahildenBoynumun üstü kırılıyorBoynumun üstü yokGerek de yokMesaj içimde hala ulaştırmam gerekenNeden bütün şişeler yeşil olur diyor bir martıBen kahverengiyim oysaNeden bütün şiirler anlaşılmaz olur diye devam ediyorBen… Continue reading Sence (Bir Şişenin Macerası)
İki Dakka
Dur hele bi iki dakkaParçalama hemen her bir şeyiNe zamandır anlamıyorum olan biteniKaçak yaşıyorum bu bedende senden sonraYeni doğmuş, gözleri kapalıTertemiz bir kalp ağrısıİstanbul kadar da bulantılıSamanyolu kadar ahmakça dönüyor başımGerçek günahların arkasında saklıHer zaman olduğu gibiBirileri şarkı söylüyor uzaklardaAnlamıyorum, çeviren yok, yalnız bir zil sesiŞimdi İstanbulda olmak vardı anasını satıymYa da Şangri La, stabil… Continue reading İki Dakka
Gizli Bir Yer
Kendine ait gizli bir yerKocaman gülümseyip modern bir masala Günümüzde geçen bir masala başlamak içinÇok önemsemeyecekler biliyorParlamasına rağmen ateş böceği gibiOkumayacak bile çoğuÇok şey istiyordu eskiden Şimdi sadece gizli bir köşeHangi video ya da hangi rüyaydı Veda etmeden önce aklına düşenDaha tutkusunu tüketmeden Teneke adamlar çıkmıştı önüne hepBir korkuluk çok işine yarardı oysaBir de şu… Continue reading Gizli Bir Yer





















